Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarına uzun süre ev sahipliği yapmış, Komünist dönemi mimarisinden izler bırakan, Tuna ve Sava nehirleri üzerinde yüzen modern gece kulüpleri ve canlı gece hayatı ün yapmış bir antik kale evdir Belgrad.
İçindekiler
Belgrad Sırbistan
Belgrad, Sırbistan’ın ve eski Yugoslavya’nın başkentidir. Anlamı Beyaz Şehir (Beograd) olan, Kalemegdan Park’ı ve Belgrad Kalesi’nin altında kurulan Belgrad’ın kuruluşu tarihi M.Ö 4. yy’dır. Doğu ve Batı’nın kesişme noktasında olan Belgrad; Roma, Bizans, Osmanlı, Avusturya ve Sırp imparatorlukları için stratejik öneme sahip olmuştur.
Yugoslavya’nın dağılmasına sebep olan savaşlar sonrası Belgrad turizmi son 10 yılda toparlanmış ve şimdi canlı gece hayatı ile ünlüdür. Şehrin nüfusu son 100 yıl içinde 89,000 den 2.7 milyona yükseldi.
Bu kentteki hızlı büyüme Aziz Sava Katedrali (Sırbistan’ın en büyük Ortodoks kilisesi), 19. yüzyıl Belgrad Katedrali ve Nikola Tesla Müzesi gibi mimari yapılar dahil olmak üzere birçok müzelerde görülebilir.
1. Belgrad kalesi
Belgrad gezisi, Belgrad hakkında her hikayenin, masalın ve efsanenin başladığı yerden başlanmalıdır – Belgrad Kalesi. Belgrad adı (Sırpça Beograd), “Beyaz Şehir” anlamına gelir ve ilk kez 8. yüzyılda duyulmaya başlandı.
Belgrad Kalesi, Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği 375 metre yükseklikteki bir tepenin üzerinde yer alır.
Yüzyıllar boyunca şehir nüfusu kale duvarları içinde muhafaza edilmiş. Belgrad tarihi M.Ö. 3.yüzyıla kadar gider. Yüzyıllar boyunca Belgrad 100’den fazla kez işgal edildi. Trakya kabileleri, Celtic Scordisci, Romalılar, Gotlar, Hunlar, Bizans İmparatorluğu, Bulgar, Macar, Osmanlılar, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildi. Kale I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında hasar gördü.
Bugün, girişi ücretsiz olan, yıl boyunca 24/7 kapıları açık olan Belgrad Kalesi şehrin en büyük cazibe merkezidir. Kale kalıntıları üzerinde yürürken savaş hikayelerini duyar gibi olursunuz. Efsane Hun Attila’nın mezarı kalenin altındadır. Mora’nın fethedilmesinden sonra Avusturya ile savaşırken şehit düşen Damat Ali Paşa naaşı Belgrad’a getirtilip burada Kaleiçi’nde yaptırılmış olan türbeye gömülmüştür. Damat Ali Paşa Türbesi, Belgrad Türkiye Büyükelçiliği destekleri ile restore edilmiş, bugün herkes tarafından ziyaret edilebilir.
2. Kalemegdan (Kale Meydanı) Parkı
Belgrad Kalesi Sava ve Tuna nehirlerine bakıyor. O zamanki savaş meydanları olarak bilinen ve kale etrafını çevreleyen bölge bugün Kalemegdan Parkı’na dönüştürülmüştür. Kalemegdan, kale ve meydan olan iki Türkçe kelimeden türemiştir. Kelimenin tam anlamıyla, “Kale Meydanı“) türemiştir. Park gezinme ve manza için yapılmıştır. Belgrad şehrini en güzel buradan görebilirsiniz. Knez Mihailova Caddesi’nin hemen sonunda bulunan bu park bütün yıl gezilebilir. Eski Belgrad (Stari Grad), Yeni Belgrad (Novi Grad), Sava ve Tuna Nehirlerini en güzel buradan bakabilirsiniz.
Pobednik “Victor” Anıtı 1928 yılında yapılmıştır. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları’na karşı Sırbistan’ın elde ettiği zaferlerin anısına yapılmıştır. Heykeltıraş Ivan Meštrović tarafından yapılmıştır. Dor sütun şeklinde bir kaidenin üzerine oturtulan erkek figürünün sağ elinde kartal, sol elinde bir kılıç var. Heykel Sava ve Tuna nehirlerine bakıyor.
Branko Köprüsü Eski ve Yeni Belgrad’ı birbirine bağlayan bir köprüdür. Belgrad’a Nazi Alman ordusunun Belgrad’a girişini önlemek için yapılmıştır. İkinci Dünya Savaşı başlarında yıkılan eski Kral Aleksandar I köprüsü yerine inşa edilmiştir. Orijinal adı Kardeşlik ve Birlik Köprüsü olmasına rağmen, Belgradlılar Sırp şair olan Branko Radicevic adını vermişler. Parkta ayrıca, Yeni Belgrad’a bakmaktadır. ”Splavovi” olarak adlandırılan restoranlar, kafeler ve yüzen gece kulüpleri ile çok popüler Tuna Nehri’ne de bakar. Burası sıcak yaz aylarında sabahın erken saatlerine kadar açıktır.
3. Aziz Sava Katedrali
Aziz Sava Katedrali (Hram svetog Save), Balkanlar’ın en büyük Ortodoks katedralidir, 10.000 kişinin bir anda rahatlıkla ibadet edebileceği bir kapasiteye sahiptir. Kilise, Aziz Sava reliklerinin yakıldığı yer üzerine inşa edilmiştir. Rastko Nemanjic olarak dünyaya gelen Aziz Sava, Sırp hükümdarı Stefan Nemanja’nın oğlu ve Athos Dağı’ndaki Hilandar Manastırı kurucusudur. 1219 yılında Bizans İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazanarak Sırp Ortodoks Kilisesi’ni kurdu. 1219 yılında Sırpların ilk Baş Piskoposu olarak İstanbul Patriği tarafından tanındı. Sırp eğitimci, aziz, okul ve eğitim kurumlarının kurucusu olarak kabul edilir.
Sırp-Bizans mimari tarzında inşa edilmiştir. Kubbenin üstündeki haç da dahil olmak üzere 82 metre yüksekliğindedir. İnşaat 1895 yılında başladı ve savaşlar, yoksulluk ve komünist yönetiminin tutumu yüzünden 100 yılı aşkın sürdü. Kilisenin dış cephesi 2004 yılında tamamlanmış. Tapınağın iç dekorasyon çalışmaları halen devam etmektedir. Katedralin merkezindeki kubbede büyük bir Pantokrat İsa mozaiğinin yapımı da devam etmektedir. 4.000 tonluk bakır kaplamalı merkezi kubbenin tapınağın üzerine yerleştirilmesi 40 gün almıştır. 1989 yılında tamamlanan merkezi kubbe inşaat sürecinin büyük başarısıdır.
Aziz Sava Kilisesi polifonik çanı ile tanınır, bu sesi dinlemek için saat başlarında kiliseye yakın olmanız lazım.
4. Cumhuriyet Meydanı
Cumhuriyet Meydanı (Trg Republike) çoğu turların başlangıç yeri, pek çok insanın buluşma yeri ve kahvenizi içerken gelen-geçen kalabalığı seyretmek için harika bir yerdir. Bir at üzerindeki Sırp Prens Mihailo Anıtı ve en önemli kültür binalarının ikisi olan Milli Tiyatro ve Milli Müze de buradadır.
Prens Mihailo Obrenović III 1839 – 1842 ve 1860 – 1868 tarihleri arasında Sırp Prensi olarak hüküm sürdü. 1842 yılında tahttan indirildi ve ikinci saltanatı da 1868 suikast sırasında son buldu. 1867 yılında son 7 Sırbistan şehirlerini Türklerden kurtarması ile bilinir. Bu meydandaki Prens Mihailo anıtında 7 şehrin ismi oyulmuş ve Prens at üzerinde İstanbul’u parmağı ile gösterirken tasvir edilmiş.
5. Skadarlija (Belgrad’ın Bohem Köşesi)
Taş sokalarının her iki tarafında kurulan cafe, bar ve restoranlarında çalınan canlı müziği ile meşhurdur. Haftanın her günü, günün her saati oldukça canlı olan Skadarlija, Belgrad’ın eski Bohem bölgelerinden birisi. Eskiden şehrin ünlü isimlerinin toplanma yeri olan Skadarlija, Paris’in Montmartre bölgesine benziyor. 1830 yıllarında çingenelerin yaşadığı 400 metrelik bölge büyüdü. 1900’lü yılların başlarında, Sırp müzisyen ve şairlerin uğrak yeri ve Paris’in Montmartre bohem bölgesi oldu.
Bugün Skadarlija olarak bilinen bölge, müzik, sosyalleşme, yeme-içme ve rakija (rakı) için hoş bir atmosfer oluşturdu. Bu mekanlarda sabahın erken saatlerine kadar geleneksel Sırp canlı müzikleri çalar. Çalgıcılar Türk misafirler için Türkçe şarkılarda çalıyor. Buradaki bir çok restoranda Türkçe menü bulmak mümkün.
Bugün Belgrad’a Avrupa ve dünyanın birçok değişik ülkelerinden gelen turistlerin ana uğrak yerlerinden birisi Skadarlija. Buradaki restoranlara gitmeden önce rezervasyon yapmadan gitmeyiniz, akşamları yer bulmak zor olur. Türkiye’den gelen pek çok misafiri burada bulmak mümkün. Sizin de bir gün yolunuz Belgrad’a düşerse, Skadarlija’ya uğrayınız mutlaka.
6. Terazije Meydanı
Terazije Meydanı (Trg Terazije) Eski Şehrin merkezi olarak kabul edilir ve tüm sokak numaraları bu noktadan başlarlar. Burası ismini 200 yıl önce şehre su getiren pek çok su kulelerinden aldı. Bugün ise, sadece bir çeşme var.
Meydanda Hotel Moskva gibi bir kaç tane etkileyici bina var. Rus imparatorluğu tarafından finanse edilen otelin dış cephesi Yunan arketipler ile bezenmiş seramiklerden yapılmış. Rus ayrılma tarzı seramik yapılır. 1908 yılında açıldığında, Balkanlar’ın en pahalı ve en güzel Rus evi olarak anılırdı. Son 100 yılda Albert Einstein, Robert De Niro, Kirk Douglas, Jack Nicholson, Michael Douglas, Alfred Hitchcock, Roman Polanski, Yaser Arafat, Indira Gandhi, Muammer Kaddafi, Richard Nixon, Luciano Pavarotti, Ray Charles ve Orson Welles olmak üzere 36 milyon ziyaretçi ağırladı.
Cumhur Başkanlığı Köşkü ve Belgrad Belediye Sarayı da Terazije Caddesinin üzerindedir. Parlamento Binası da buraya çok yakındır. Bu caddenin üzerinde bir çok dükkan ve işyeri mevcuttur.
Terazije Meydanı, Kneza Mihailova Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı’nın hemen başında bulunur.
7. Parlamento Binası (Sırbistan Ulusal Meclisi Binası)
1938 ve 2006 yıllarında tamamlanan Parlamento Binası (Narodna skupština), Yugoslavya Parlamentosu ve daha sonra Sırbistan ve Karadağ Ulusal Meclis Binası olarak kullanıldı. Bina mimari olarak Neo-Barok tarzında inşa edilmiştir. Parlamento Binası muhtemelen istikrarsızlık ve Milošević hükümetinin kötü ideolojisinin sembolü olarak bilinir.
Tito’nun çok etnikli Yugoslav federasyonunun çökmeye başladığı 1987 yılında Milošević başa geldi. Sırp Komünist Partisi’ni devr aldı ve gücünü pekiştirme aracı olarak da milliyetçi tutkuları körükledi. Sonraki 13 yıl içinde, dört ayrı Yugoslav Cumhuriyetleri’inde savaşlar baş göstermeye başladı, milyonlarca insan evsiz kaldı, yüzbinlerce insan öldü ve ilke NATO’nun bombalamasına maruz kaldı. Miloseviç’in düşüşü bir başkanlık seçimi için yaptığı talihsiz kumar ile başladı. Seçim komisyonu Milošević’in rakibi Kostunica’nın seçimlerden zaferle çıktığını ilan etti. Ama Milošević Kostunica mutlak bir çoğunluk elde etmediğini iddia etti ve ikinci tur için çağrıda bulundu.
2001 yılında, Milošević Sırp polisi tarafından gözaltına alındı ve daha sonra Yugoslavya için işlediği suölardan yargılanmak için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne teslim edildi. Lahey’e teslim edilen Milošević dört yıllık yargılamasından sonra mahkeme sonuçlanmadan, 11 Mart 2006 yılında hücresinde öldü.
Parlamento Binası bugün sadece Meclis Binası olarak değil, aynı zamanda mimarlar, tasarımcılar ve Parlamento’nun dizaynı için zaman harcayan sanatçılar için bir kültür anıtı olarak duruyor. “Kara Atlar Oyunu” heykelleri tüm ihtişamı ile Meclis girişinde yerini almış. 2000 yılındaki Beşinci Ekim ayaklanmaları sırasında 91 adet sanat eseri Millet Meclisi binasından yağmalandı. 35 tanesi bulundu ve yerine konuldu; 56 tanesi hala kayıp. Bina aynı zamanda bu süreç içinde hasar gördü.
8. Eski ve Yeni Saraylar
Eski Saray (Eski ve Yeni olarak da bilinir) Sırbistan Ulusal Meclisi karşısında yer alır. Bu bina günümüzde Belgrad Şehir Meclisi’ne (Belgrad Belediyesi) ev sahipliği yapar. Eski Saray 1882 ve 1884 yılları arasında inşa edilmiş ve Obrenović iktidar hanedanı tarafından kullanılmıştır. Inşaat zamanında, diğer herhangi bir başka Sırp yönetim binalarından daha büyük olması gerekiyordu. Bugün bile, Eski Saray Sırbistan’da Akademizm mimari tarzı içinde en iyi ve en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Ne yazık ki, Eski Saray aynı zamanda Sırp tarihinin en korkunç suikastlerinden birinin olduğu yerdir. Mayıs 1903 yılında komplocular Kral Aleksandar ve eşi Draga’yı vahşice öldürdüler ve ikinci kattaki bir odanın balkonundan sokağa attılar. Bugün, bina Belgrad Şehir Meclisi’ne ev sahipliği yapmaktadır.
Eski Saray’dan sonra yapıldığı için Yeni Saray yada Beyaz Saray (Beli Dvor) olarak da biliniyor. Yeni Saray iktidar ailesi Karacorceviç’in emriyle 1911 ve 1912 yılları arasında inşa edilmiştir ve Kral Aleksandar Karacorceviç’in resmi ikametgahı olarak kullanılmıştır. 1948 yılında, resmi olarak Sırbistan Meclisi haline geldi. Tito ve Milosevic’e de ev sahipliği yapan bu saray bugün Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın resmi ofisi olarak kullanılıyor.
9. Çiçekler Evi (Kuća Cveća)
“Çiçekler Evi” Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin lideri Josip Broz Tito için bir kış bahçesi olarak 1975 yılında inşa edilmiştir. Tito’nun çalışma, dinlenme ve Belgrad’ı seyredebileceği alanlar inşa edilmiştir. Bugün, 1980 yılında ölen Tito ve 2013 yılında ölen eşi Jovanka’nın anıt mezarıdır. 1982 yılından bu yana 17 milyondan fazla insan kabrini ziyaret etti. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ın Dedinje semtinde bulunur.
Çiçekler Evi adını Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin dağılması sırasında uzun süre kapalı kalmasından dolayı, birçok çiçeğin mezarı anıtının çevrelemesinden dolayı almıştır. Bugün çiçeklerin olduğu yerde sadece beyaz kayalar var. Ofis Tito tarafından kullanılan 60’ların ve 70’lerin tarzı olan mobilya tarafından dekore edilmiş.
En ilginç kısmı Gençlik Bayrak Yarışı törenlerini canlandıran duvarıdır. Gençlik Bayrak Yarışı törenleri her yıl Yugoslavya’da düzenlenen sembolik bir bayrak yarışı idi. Tören, Yugoslavya’daki bütün federal devletleri temsil eden, bütün gençlerin Tito için bir doğum günü vaadi ile bir asanın taşındığı bir etkinliktir. Yarış Tito’nun doğum yeri olan Kumrovec, Hırvatistan’dan başlayan ve ülkenin tüm büyük şehirlerden geçerdi. Tito’nun resmi doğum günü olan ve aynı zamanda Ulusal ve Gençlik Bayramı günü olan 25 Mayıs’ta Belgrad’da son bulurdu. Bu etkinliğe her yıl 1 milyon kişi katılırmış. İlk kez 1945 yılında gerçekleşti ve 1957 yılında ulusal tatil ilan edildi. 1980 yılında Tito’nun ölümünden sonra 1988 yılına kadar devam etti. Sayısı 22.000 olan bu asalar politikacılar ve iş adamları tarafından da Tito’ya verilirdi.
10. NATO kalıntıları
1999 yılında, NATO Sırbistan’daki devlet binalarını 78 gün boyunca bombaladı. Bombalama 78 gün sürdü ve o zamanki ülkenin altyapısı, endüstriyel binalar, fabrikalar, okullar, sağlık tesisleri, medya binaları, kültürel binalar, kilise ve manastırlar ve anıtlar ağır hasar gördü. Belgrad, misket bombalarının bir pazar yerini ve yerleşim alanlarının üzerine düşen Novi Sad, Niş ve Aleksinac kadar hasar almadı, ancak Belgrad hala en çarpıcı kalıntıların olduğu şehirdir.
En iyi bilinen kalıntılar Kneza Miloša Caddesi’nde bulunan İçişleri Bakanlığı ve Yugoslav Savunma Bakanlığı binalarıdır.
Bina Belgrad’ın en ünlü kalıntısıdır ve aynı zamanda 15 yıl sonra bile hala bu kalıntıları sokak ortasında görmek biraz sarsıcı oluyor. Binanın olduğu yer Trump kuruluşu tarafından lüks bir otel inşa etmek satın alınmış.
Şehir rehberi, gezi notu ve diğer önemli bilgilerin bulunduğu web sayfamızı ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim. Fikirleriniz bizim için çok önemli, lütfen aşağıdaki yorum kısmına düşüncelerinizi yazın. En kısa sürede sorularınıza cevap yazacağım.